BİR ERKEĞİN HATIRA DEFTERİ(4)(tuğçe'nin en güzel tatili)

    Eve dönmüştüm, günler geçmek bilmiyordu. Emre ve Tuğçe sürekli mesaj atıyordu. Emre onu nasıl siktiğini bana izletirken, Tuğçeyse arkadaşlarıyla gezdiğini, beni çok özlediğini anlatıyordu. 

    

     Emre Tuğçeyle her türlü fantazisini gerçekleştiriyordu. Banaysa onların eğlendiği anların kısa fotoğrafları kalıyordu sadece.

    Bir süre sonra ben de bu ilişkiden zevk almaya başlamıştım ve hiçbir şey bilmiyormuş gibi Tuğçeyle konuşmaya başladım. 

• 

    Benim attığım fotoğraflara Tuğçe gülerek nude atıyordu. sebebini ise Emreyle yaptığımız konuşmada anlamıştım.

    

    Emrenin yarrağı benim pipimin en az iki katıydı. Tuğçenin artık beni hissetmeyeceğine emindim. Hiç ara vermeden sevişiyorlardı. Sanki yeni evlenmiş çift gibiydiler. Tuüçeyle ilk zamanlarımızda bile bu kadar yapmıyorduk. 

    Tuğçe instagram hesabında da aktifti. Ama bir farklılık vardı, fotoğraflarında ben hiç olmamıştım. Emreyse her anında vardı. 

    

    

   Her hikayesinde Emre vardı. Ben neden hiç olmamıştım diye düşünmeye başladım. Emre ona bir ayda hayallerindeki evi vermişti ve benden hep istediği hayallerindeki tatili yaptırmıştı. Yatakta benden daha iyi olduğu her halinden belliydi. Onu eğlendirip mutlu edebiliyordu. Her haliyle ona uygundu. Yani kısacası karımın Emreye aşık olmaması için hiçbir sebep yoktu. Her gün işe giderken iten gelirken bunları düşünüyordum ve Emreden gelen fotoğraf ve videolar bana daha çok zevk vermeye başlıyordu. 

  

     Tuğçe artık Emreyle anal seks de yapıyordu. şimdiye kadar hiç aklıma gelmemişti ama bunu görünce aklıma prezervatif kullanmadıkları geldi. Peki ya Emre nereye boşalıyordu? Ya Tuğçe ondan hamile kalırsa? Kafamda yine deli sorular oluşmaya başlamıştı, tatilleri bir türlü bitmek bilmiyordu Tuğçenin gelişini dört gözle bekliyordum. Ama döndüğünde Emre için bir plan hazırlamalıydım. Bir şekilde onun hayatından çıkmalıydı. Bunun için en kısa yol ona para vermek olurdu sanırım, bunu o gelince yapacaktım kafaya koymuştum.

  

    Günler geçtikçe Emre daha da ileri gidiyordu. Tuğçeyse onun oyuncağı olmuştu. Bir akşam işten dönerken Emreden gelen mesaj yüzünden az kalsın kaza yapacaktım. 

    

    Emre çizgiyi çok aşmıştı. Ama elimden bir şey gelmiyordu, hesabına hemen 5.000 daha gönderdim Tuğçenin ondan hamile kalması istediğim en son şeydi. Tatilleri bitmek üzereydi ve ben onların dönüşüne çok iyi hazırlanmalıydım. 

    O günün gecesi 12 de Tuğçe beni aradı. Normalde o saatte aramazdı Emre onu siktiği için tüm gece. Şaşırmıştım, telefonu açtım karım karşıda ağlıyordu ve siren sesleri vardı.

   ''mert çok kötü bir şey oldu hemen buraya gel, lütfen hayatım hemen gel'' sesi çok endişeliydi ve beni korkutuyordu. 

    ''neredesin?'' diye sordum. Konumu attı Antalya'da değildiler geri dönüş yolundaydılar ve yaklaşık 1 saat uzaklıktaydılar. Hemen arabaya atlayıp yanına gittim.

     Şoka girmiş titriyordu, ambulansta oturmuş etrafındakiler onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Yanına koştum, eşiyim dedim, etraftakiler şaşırarak baktılar. Ne oldu diye soramadan Tuğçe bayıldı. Bir polis memuru gelerek: 

    ''eşinizi hastaneye götürmemiz gerekiyor size birkaç soru sorup onun yanına öyle götürelim beyfendi olur mu ?'' dedi.

     Araca yaklaştım. Üzeri örtülü biri vardı. Polis yüzünü açtı. 

    ''kaza anında hayatını kaybetmiş, şanslıymış ki eşinizin kemeri takılıymış hafif birkaç sıyrığı vardı. Şahsı tanıyor musunuz?''

    ''evet arkadaşımız Emre bey eşim iş için Antalya'daydı beraber döneceklerdi.''

    ''üzgünüm başınız sağolsun.'' dedi ve bana arabama kadar eşlik etti. 

    Arabaya oturduğumda şok geçirmiştim. Emre ölmüştü ve Tuğçe hastanedeydi. Hemen yanına gittim. Bana sarılarak ağladı. Hiçbir şey söylemedi.

   ''arkadaşın kurtulamamış.'' dedim ve ağlamaya başladı.

    Tuğçenin rüya gibi tatili çok kötü bitmişti. Bense bundan sonra ne yapacağımı düşünüyordum. Ona destek olmam lazımdı. Ve ne gerekiyorsa yapacaktım.