BİR ERKEĞİN HATIRA DEFTERİ(3)( tuğçe'nin yeni hayatı)

    O gün eve geldiğimde Tuğçe çok üzgündü. Nedeni belliyi Emre onunla uzun süre ilgilenmemişti, ben ne yapsam fayda etmiyordu. Emreyi aradım ne olduğunu sordum. 
    ''dostum salondan çıktım iş durumum sıkıntılı şuan iş bakıyorum ama piyasa çok kötü o yüzden ilgilenemiyorum Tuğçeyle'' dedi
    ''ne kadar kazanıyordun aylık salondan?''  diye sordum
    ''3.200 koçlukla beraber 5.000 oluyordu.'' dedi.
    ''tamam hesap numaranı gönder masrafların benden iş bulana kadar sen Tuğçeyle ilgilen.'' dedim. çok şaşırdı ama kabul etti.

    Parayı gönderdim hesabına.

    Biraz sonra telefonu çaldı Tuğçenin. Arayan Emreydi. Biraz konuştular, sonra Tuğçe yanıma geldi. 
     ''Aşkım bu çok güzel bir şey oldu, hani Cerenler vardı ya benim üniden arkadaşlarım ilk sene beraber yurtta kaldığım. O aradı eski ekiple bi tatil yapalım diyolar herkes olacakmış biz de gidelim mi lütfeeennn.''
     O hafta çok önemli bi toplantım olduğunu biliyordu o yüzden beni de davet etti. Gelemeyecektim ve izin verecektim gitmesine çünkü.
    ''Hayatım yurt dışından misafirler gelecek şirkete ben nasıl geliyim, keşke önceden bilseydik bir şeyler ayarlardık.''
      ''Öncesi mi var ya bunun hep aynı şeyleri yapıyorsun iş iş iş yeter artık be.''  dedi ve gitti.
      
      Emreyi aradım ve olayı öğrendim bir arkadaş grubuyla tatile gideceklermiş yarın yola çıkacaklarmış. Benim paramla karımı beş yıldızlı otele götürüp orada takılacaktı Emre. Tamam dedim. 
   
     Yatağa Tuğçenin yanına geldim. 
     ''aşkım ben gelemiyorum ama sen git arkadaşlarınla gelmeyi çok isterdim ama çok önemli bu benim için.'' dedim. Cevap vermeden uyudu. 
     
     Sabah uyandığımda hazırlık yapıyordu. Bikinileri, mayoları vs 1. bavul dolmuştu bile çoktan. 
    ''ben gidiyorum Mert tatilde yazarım sana. Dün biraz abarttım kusura bakma ama çok kızdım napiyim.''  dedi ve gitti. 


     Evet karım benim paramla sevgilisi ve onun arkadaşlarıyla 10 günlük bir tatile gidiyordu. Ve bana üniversiteden kız arkadaşlarıyla gittiğini söylüyordu. Tam kafamı ellerimin arasına almış ne oluyor diye sorgularken bir bildirim geldi. Tuğçe yeni instagram hesabından bir şey paylaşmıştı. 


       Ne demekti şimdi bu. Başta anlamasam da şimdi anlıyorum. Artık yeni hayatı Tuğçe için başlamıştı. 

     5 saatlik yolculuğun sonunda Tuğçe beni aramış ve otele gittiğini söylemişti. Ardından da yeni hesabından sevgilisiyle bir fotoğraf paylaşmıştı.       

       Evde böylece oturup bekleyemezdim. Emreyi aradım ve otelin adresini öğrendim. İlk uçakla Antalya'ya gidip aynı otelde bir oda tuttum. Tüm gün boyunca şehri gezmişlerdi. Tuğçe arada bir mesaj atıp bana yaptıklarını anlatıyordu. Liseli sevgililer gibiydiler. Tüm şehri sarmaş dolaş gezdiler. Akşam otele dönüp yemek yerlerken onlara sadece üç masa uzaklıktaydım, beni hiç fark etmediler. Altı arkadaş gelmişlerdi. Üç kız, üç erkek ve eğlenmesini bilen bir gruptular belliydi. Yemekten sonra odalarına geçeceklerdi, tüm gün çok yorulmuşlardı çünkü. Ve ben bunu düşündükçe içimde bir şeyler kıpır kıpır oluyordu. 
     Emre ve Tuğçe odaya girmişlerdi. Ve o sırada emreden bana bir mesaj geldi.  

Evet yan odamda bir adam karımla birlikteydi ve ben böylece duruyordum. Bunların hepsini ben planlamıştım ama böyle olacağını tahmin edememiştim. Kendimi bir anda dışarıya attım, ne yapacaktım. Kafamı ellerimin arasına alıp düşünürken birden aklıma Tuğçeyi arama fikri geldi. Tuğçeyi arayacaktım, belki ona onu ne kadar çok sevdiğimi söylersem vazgeçerdi bunu yapmaktan. Buna çok inandım ve onu aradım. 

    ''aşkım nasılsın, seni çok özledim. Yanımda olmadığın zaman seni ne kadar çok sevdiğimi bir kez daha anladım.'' dedim

    ''ben de sevgilim. Seni çook seviyorum. Burada sensiz hiçbir şeyin anlamı yok gibi, tat vermiyor hiçbir şey. Keşke yanımda olabilsen.''  bunları söylerken sesi buruk ve ağlamaklıydı. Çok duygulanmıştım. Gözlerimin dolduğunu hissediyordum. 

    ''keşke olabilseydim sevgilim o kadar pişmanım ki gelmediğime.'' bunu söyledikten sonra karşımda yine ağlamaklı ve yorgun bir ses tonuyla Tuğçe:
    ''evet sevgilim, bu tatili sensiz ne kadar sürdürürüm bilmiyorum. Tatil gibi değil burası, hiç güzel değil sensiz. Seni çok seviyorum.'' dedi. Ne yapmıştım ben? Beni çok seven karımı soktuğum duruma bak. Diye düşünürken gözlerimden akan yaşlara engel olamıyordum. Evet Tuğçe ilk kez benim için ağlıyordu, benden uzak kaldığı için ve bunun sebebi bendim.

    Kendimi suçlamaya ve karımdan özür dilemeyi düşünmeye başladığım anda telefonuma bir mesaj geldi. Emreydi mesajı atan.

     


     
        Karım benimle resmen dalga geçmişti. Ağlamaklı sesinin sebebi ben değil Emrenin devasa yarrağıydı. Bu fotoğrafları gördüğümde dizlerimin bağı çözülmüştü. Karım sevgilisi tarafından sikilirken benimle telefonda konuşup, beni ne kadar çok sevdiğini anlatıyordu. Telefonu kapattım, odaya ne zaman ve nasıl çıktım hatırlamıyorum. Ama olayın şokuyla öyle bir uyumuştum ki uyandığımda öğlen olmuştu. Ve telefonumda iki mesaj vardı. Birisi karımdan gelen günaydın mesajıydı.

     

     
    diğeriyse Emreden gelen günaydın mesajı 
   ''dostum karın dün gece harikaydı, pardon sevgilim mi demeliydim. sabaha kadar hiç durmadı sabah kahvaltısını da yaptırdım hahaha ''

        Tuğçeyi artık tamamen kaybettiğimi anlamıştım. O artık Emrenindi. Otelden çıkışımı yaptırdım ve eve döndüm. Karım, benim işi olmadığı için aylık para verdiğim bir adama aşık olmuştu. Ve ben evde oturmuş tatilinin bitmesini bekliyordum. 

Yorumlar

Popüler Yayınlar